Capgras Sendromu: Babam bir sahtekar!

‘İnsan imkansız şeylere inanamaz.’ ‘Bence sen yeterince pratik yapmamışsın’ dedi kraliçe. ‘Ben senin yaşındayken her gün yarım saat yapardım. Neden olmasın, kahvaltıdan önce bazen altı tane falan imkansız şeye inandığım olurdu.’ Lewis Carroll, Through the Looking Glass   Kolunun sana ait olmadığına seni ikna edebilir miyim prenses? Ya da babanın gerçekten senin baban olmadığına, onun aslında babana çok benzer, onunla aynı yüze,... Devam...

Punk ölmedi, Kalbimizde yaşıyor

001 002 003 004 005 006 008 010 011 012 013 014 015 016 017 018 019 020 021 022 023 024 025 026 027 Mike... Devam...

Gorilden al öğüdü

İlk çağ, orta çağ, yeni çağ, yakın çağ, bezmiş çağ… dön başa… İtiraf ediyorum, İsmael ilk olarak yaklaşık on bir, on iki yıl kadar önce hayatıma girdi. Kendisiyle on günlük bir kaçamak yaşadık ve sonra izini kaybettim. Ne ben onu aradım, ne de o beni… Derken bu yılın ilk günlerinde o beni buldu ikinci el bir kitap dükkanında. Efenim İsmael, Daniel Quinn’in 1992 yılında yayımlanan aynı isimli kitabının baş karakteri,... Devam...

Güney Amerika Pedallarımın Altında

Merhaba Sevgili Prenses, Seninle merenbey sayesinde yaklaşık dört sene önce tanıştım Prenses. Sana mektuplar yazan insanları etiyle kemiğiyle tanımasam da okudukça çok sevdim. Bugün içlerinden biri Prenses’e mektup yazmak ister misin? diye sorduğunda gözlerime inanamadım Prenses. Birincilik teli almış kadar sevindim. İyi de bu kadar akıllı, bilimle, sanatla, dünyayı kurtarmakla uğraşan bu insanlar neden “seni seçtik pikaçuuu!” demişlerdi.... Devam...

Teknede Yaşam

Uzunca bir zamandır prensesimizin baş yardakçısı Nazım kardeşimizin ısrarlarıyla teknede yaşam üzerine birşeyler karalamaya çalışıyorum. Ben diyorum ‘Prenses anlamaz bu işten. adı üzerinde prenses işte. O steril ortamlara alışkındır. Şimdi tekneydi, tamirdi, doğaydı derken karıştırmayalım kafasını. Otursun sarayında. O öyle zora falan gelemez. O en iyisi önce bi tekne alır sonra kaptanı, gemicisi, aşçısı, makyajcısı’ dediysem... Devam...

Drake Denklemi, Fermi Paradoksu ve Applewhite’ın Çözümü

1997 yılının 26 Mart günü San Diego polisi Santa Fe ilçesi yakınlarında bir çiftlik evinde 39 ceset buldu. Yepisyeni Nike marka tenis ayakkabıları ve siyah eşorfmanlarıyla yanyana yataklarında uzanmış bulununan şahıslar, bir gün önce elma pürelerine kattıkları votka ve barbiturat türevi olan fenobarbital karışımını mideye indirmek suretiyle zehirlenmişlerdi. Toplu halde intihar ettiği anlaşılan grup kendilerini Heaven’s Gate olarak isimlendiren... Devam...

Risk Algısı: Bilmediğin Şey Seni Öldürebilir!

İnsanlar kopek balıklarının saldırısına uğramak gibi nadiren başa gelebilecek tehditlere korkuyla bakarken korunmasız cinsel ilişki veya sağlıksız beslenme gibi çok daha büyük riskleri görmezden gelme eğilimi gösterir. Bu tür yanılgılar sadece akılsızca olmakla kalmayıp dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor. 2011 Mart ayında tüm dünya Japonya’daki deprem/tsunami/nükleer felaketin sonrasındaki gelişmeleri izlerken Batı Yakası eczanelerinde... Devam...

Modern Zaman Ozanı Stephan Micus

İlk dinlediğimde anlamlandıramadığım ve belki de beni ilk seslenişte çağırmayan bir müzikti Stephan Micus’un müziği. Ancak zaman değişti ve alıp verdiğim nefesi de değiştirdi beraberinde. Soluğumun ritmi başkalaştı, daha derin, daha doyumlu akmasını öğrendi. O vakit yoldaşım oldu “Gates of Fire”, “As I crossed the Bridge of Dreams” ile rüyalar alemine daldık, “Rain” ile yağmur olup ağladık ve “Passing Cloud” ile dünyayı dolaştık... Devam...

Ayrık Beyin ve Yorumlayıcı

Daha önce Phineas Gage vakasından bahsetmiştim prenses, beyninin ön loblarını kaybedince duyguları ile aklı arasındaki bağları kopan ve kişiliği komple değişen talihsiz demiryolu işçisi Phineas Gage. Bu tip vakalar beynimizin nasıl çalıştığını anlamada zihinbilimcilere çok yardımcı oluyor. Bu yazıda ayrık beyin (split brain) denilen başka ilginç bir vakadan ve bu tip vakalar sonucunda beynimize ve kendimize ait öğrendiğimiz bazı önemli ipuçlarından... Devam...

Ben kimim?

“Kendin ol!” Kaç kere duymuşuzdur bunu. Hatta Tarkan şarkısını bile yapmıştı: “Başkası olma, kendin ol, böyle çok daha güzelsin”. Kendimiz olunca güzeliz güzel olmasına da, kendimiz nasıl oluyoruz acaba? Ya da kendimiz dediğimiz şey, ben dediğimiz şey ne ola ki? Belki onu çözebilsek kendimiz olmak daha bir kolay olacak. Tarkan’ı benden, beni senden ayıran çizgiyi nerede çekmek lazım? Bu yazıda biraz “ben”... Devam...

Lanetliler Kraliçesi: Diamanda Galás

Sevgili Prenses, Varoluşun “amacına” dair inancımız ne olursa olsun, dünyadaki serüvenimize acının dürttüğü bir çığlıkla başlıyoruz ve bu gerçeği pek sevmesek de, burada öğrenmemiz gereken derslerin hatırı sayılır bir bölümünü, acı eşliğinde öğreniyoruz. İnsan deneyiminin böylesine temel ve sevimsiz bir parçasının, sanatta, özellikle temsili olmayan doğasıyla diğer sanat dallarına göre nispeten daha nüfuz edilebilir kalan müzikte... Devam...

Japonya’da müzik hayat kurtarır mı?

Prenses seni de anlıyorum matematik falan adamı bayar haklısın, gençsin, hoplayıp zoplayasın var ama madem çılgın parti kızıymışsın Visual Kei ile tanışmanın tam vakti!… Dünyanın ikinci en büyük müzik endüstrisi Japon müzik endüstrisi. Böyle dev bir sektörde underground ve indie tarzların yükselmesi biraz zor. Visual Kei, Japonya’dan çıkan ve son yıllarda özellikle Latin Amerika’da ve Avrupa’da yaygın bir hayran kitlesi... Devam...

var olabilmek için işgal!

İnsan bazen tek başınayken varlığının yaşadığı toplumda epey değersiz, arzuladığı ve istediği biçimdeki hayatın “diğerleri”  için epey önemsiz olduğunu düşünür de sesini çıkartıp “ama ben böyle olsun istemiyorum ki…” demesi kolay olmaz. Ancak bu hissini “diğerleri”yle paylaştığında önemsendiğini ve “diğerleri”nin de kendisi gibi hissettiğini gördüğünde cesaret alır, özgür iradesinin... Devam...

Delilerin Rönesansı: Japonya

Memoirs of a geek-sha: And I’m still alive! —-varan 2—- Hiç hız kaybetmeden konuya geçen yazıda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Nerde kalmıştık? Hmm evet biz burda bu şekilde takılırken Japon yaşıtlarımız nerelerde, ne şekillerde takılıyor? Gyaru gal’lar: Kogal – GanGuro – Yamanba Klasik Kogal Serbest kıyafetli Kogal İyice zıvanadan çıkmış Kogal Kogallara “seksi liseli kızlar” diyebiliriz. Ama kogallar... Devam...

Zen ve Motosikletle Gezme Sanatı

“Arabanın içinde devamlı bir kompartmanın içindesinizdir, ve çok alıştığınız için farketmiyorsunuz ama o pencerenin içinden gördüğünüz herşey sadece daha çok televizyondur. Pasif bir gözlemcisinizdir ve herşey sıkıcı bir çerçeve içinden akar. Motosikletin üzerinde çerçeve gider. Herşeyle tamamen bağlantıdasınızdır. Sadece izlemiyorsunuzdur artık, manzaranın içindesinizdir, ve varlık hissi baskın gelir.” Motorla yola çık. Daha lise... Devam...