Teknede Yaşam

Uzunca bir zamandır prensesimizin baş yardakçısı Nazım kardeşimizin ısrarlarıyla teknede yaşam üzerine birşeyler karalamaya çalışıyorum. Ben diyorum ‘Prenses anlamaz bu işten. adı üzerinde prenses işte. O steril ortamlara alışkındır. Şimdi tekneydi, tamirdi, doğaydı derken karıştırmayalım kafasını. Otursun sarayında. O öyle zora falan gelemez. O en iyisi önce bi tekne alır sonra kaptanı, gemicisi, aşçısı,... Devam...

mahsur kalmak

fırtınanın geçmesini beklerken Uzun bir aradan sonra gene buralardayım. Yakınlarda değildim ama mektuplarını takip edebildim. Fark ettim ki bizim ekip bir şekilde dünya üzerine homojenize bir şekilde yayılmış. Anladığım kadarıyla Birleşik Devletler’den Hindistan’a kadar uzanan kollarımızla bir haber ajansı gibi olmuşuz. Ben mi? Seni biraz ihmal ettim biliyorum ama bu kışı gezerek geçirdiğimden elim klavyeye... Devam...

Tekne nedir? Ne değildir? 1

Kayık Çocukluğumun geçtiği İstanbul’da genel olarak ‘tekne’ diye bildiğim su üzerinde yüzen şeylerin sonrasında taşındığım Akdeniz civarında ‘kayık’ olarak adlandırıldığını öğrendim. Akdeniz insanı su üzerinde yüzen herşeye istisnasız olarak ‘kayık’ diyor. Benim için kayık, kürekle çekilen, kamarasız bir araç iken buranın insanı koca motoryatlardan ufak sandallara kadar... Devam...