Bir Chillwave üstadı: Toro Y Moi

Kendini tekrar ederken dansta ettirebilen türden… Müzik mi evet, İsim mi? Toro Y Moi, nam-ı diğer Chaz Bundick. Kendi odasında şekillendirerek başladığı aslında basit melodiler ve kendini tekrar eden ritimlerin temeline dayanan elektronik alt yapısı güçlü, hayaller gördüren, içinize yoktan arzular var edip onları sahiplenmenize neden olan bir türün öncülerinden. Bu tam olarak “Chillwave”. Onun da tam olarak bu ismi verdiği günden beri yükselişe geçen ve 2010 yılında tam anlamıyla patlak veren bir akım demek yanlış olmaz prenses.

CarPark Records ile 2009’da imzaladığı anlaşmanın hemen arkasından gelen Causers of This isimli albümü ile 2010’da çoğalarak ve git gide artarak radyolarda da bolca duymaya başladık O’nu. 2011’de Underneath the Pine ve 2013 Ocak ayında yeni yılla birlikte bu kadar kısa sürede üçüncü stüdyo albümünü esirgemedi bizden. Kısa süre içinde kendini çok sevdiren 26 yaşındaki Chaz’ın sempatisi biraz da kliplerine ve suratındaki hem utangaç hem de bir o kadar ukala ve samimi olabilme şekil şemalinden geliyor. Müziği gibi karmaşık gelse de kulağa, kısa sürede yakaladığı 3 albümlük dev başarı ve 2013 Ocak ayı ile birlikte başlattığı (ekibiyle birlikte) Avrupa ve arkasından Amerika turnesi yeterince netti ve ciddi olduğunun göstergesi oldu adeta. Sosyal medya ile desteklediği ve hayranlarını her gün instagram ve twitter gibi ağlar üzerinden paylaştığı fotoğraf ve yorumlarıyla unutmadığı bir tur oldu da diyebiliriz.

16 ocak 2013 günü Babylon sahnesinde hınca hınç dolu bir ortamda izleme şansı olanlardandım. Açıkçası orda olup bu ciddiyeti ve başarıyı canlı olarak dinleyebilme  imkanını yakalayan herkes şanslıydı. Chillwave nasıl oluyordu da bünyede bu tarz bir duygu karmaşasına sebep oluyorken aynı anda da anlamsız bir sevgi duymamıza sebep oluyordu. Tam da bu soruyu sormadan önce bu türde müzik yapan Washed Out, Neon Indian, Teen Daze ve Million Young gibi isimlerin de ne kadar sevildiklerini hatırladım.
Toro Y Moi son albümü Anything In Return ile aslına bakılırsa önceki ilk iki stüdyo albümünü karıştırmış ve o ilk iki albümü çok güzel bir şekilde harmanlamayı başarmış gibiydi. Nitekim Avrupa turnesi için vereceği konserlerin ilk adımı İstanbul’da başlamıştı ve bunu da başardığını canlı canlı bize göstermeyi bildi.

Şubat ayı boyunca Amerika’da devam eden turne bitti nihayet. Aralık ve Ocak ayında peşpeşe gelen iki single ve video ile de heyecanı iki kat arttırmayı başaran Toro ve ekibi Chillwave denince aklımıza ilk gelen isim olmayı başarmıştı artık. Retro halleri, yuvarlak hipster gözlükleri (hepimizin şu son iki yıldır bolca duymaya başladığı “hipster” tabiri..) ve Chillwave akımıyla yakaladığı başarı yürür gider.

Son albüm (ocak 2013) Anything in Return’den bir şarkıyla bitirelim:

Burak Kebapçı

Yorum Bırakın