Yağmurlu bir Nisan günü

Bugün Hrant’ın öldürülüşünün üstünden altı sene geçtiği gün Prenses.. Hesapsız kitapsız altı sene.. Sana bana belki su gibi akıp giden ama birileri için de savaşlarla, nefretlerle beslenen fakat yine de umudun varolduğu, belki de derini yırta yırta geçen altı sene. Bugün ondokuzocak, bilerek harflerle yazdım ki rakamın silüetine olan alışkanlıkların harfle görünce dikkatini daha bi versin diye. Neden mi? Çünkü... Devam...

ay ışığının aydınlatamadığı bir cinayet: Hrant Dink

Sevgili Prenses, Sana bu mektubu yazarken Beethoven’ın Moonlight Sonata’sını dinliyorum. Muhtemelen ülkemin aydınlarının ve ülkemin azınlıklarının şahit oldukları adaletsizlikler karşısında yaşadıkları sıkıntı ve hüsrana en uygun fon müziği bu olurdu. Ağır çekimde yürüyen bir adam düşün Prenses. Kaldırımda yürüyor. Arkasından yaklaşıyoruz bu adama usul usul. Tam Moonlight Sonata’nın ortalarına... Devam...