Karbon Ayak Iziniz

Daha once bir yazida bahsetmistim, kendi hayat bicimimizi, tuketim aliskanliklarimizi degistirmedigimiz surece devletlerden politikacilardan sirketlerden ve hatta sivil toplum kuruluslarindan kuresel isinmaya mucezevi cozumlerle gelmelerini beklemek biraz utopik kaciyor. Bizim yedigimiz ya da kullandigimiz seyler icin, ya da onlarin uretilmesi icin, ya da tasinmasi icin, ya da bizim ise, konferansa, tatile hizla ulastirilabilmemiz icin harcanan enerjiler kuresel isinmaya sebep oluyor. Bireyler tuketim aliskanliklarinin ekolojik ettikilerini hesaba katarak yasamaya calismadiklarinda bu sefer kar amaci ile hareket eden sirketlerin uretimlerini azaltmalarini veya durdurmalarini umit etmek zorunda kaliyoruz. Bu haliyle olmayinca sivil toplum kuruluslari kanali ile politik baski olusturmak suretiyle devletlerden medet umuyoruz. Bundan da su ana kadar yeterince sonuc alamadik, devletler de sirketlerden bagimsiz hareket eden kurumlar degil sonucta. Sirketlerle de basladigimiz yere geri donuyoruz zaten. Yani ortada bir tavuk mu yumurtadan cikar yumurta mi tavuktan cikar iliskisi var. Ve gorunen o ki tavuga iklim icin bir seyler yap derken, kendi yumurtamizda karbon uretmeye devam ettigimiz surece bu iliskiden cikis yok.

Iyi guzel diyorsun da nerden bilelim ne yapacagimizi biz ne anlariz karbondan yumurtadan tavuktan demeyin simdi, bilmemek degil ogrenmemek ayip demisler, hele ki tam bu konu uzerine yazilmis guzide bir kitap yeni cikmisken:

Okuyalim, okutalim, sadece okumakla kalmayip bir dunya vatandasi olarak ogrediklerimizi ufaktan hayatimizda da uygulamaya baslayalim derim…

NazIm

ps: Kitap hakkinda biraz daha fikir edinmek isteyenler Umit Sahin‘in kitaba yazdigi “Dunyayi Degistir! Yasamini da…” isimli guzel onsozu de buradan okuyabilirler

Yorum Bırakın