Sundance ve Biodanza tecrübesi

İstanbul’da IMF karşıtı gösterilerde gaz bombasını bir güzel ciğerlerimize çektikten sonra ayağımın tozuyla Antalya Tekirova’daki Sundance Juggling Festivali’nde aldım soluğu. Sundance Juggling yani daha anlaşılır tabiriyle jonglörlük festivali de neymiş diye soranlar için de biraz bilgi vereyim hemen. 2006 yılında yapılmaya başlanan ve jonglörlükle ilgili veya ilgisiz bir sürü atölye çalışmasına ev sahipliği yapan Tekirova’nın pırıl pırıl güneşi, yemyeşil ormanları ve kayalı taşlı ama tertemiz denizi ile Sundance adlı kamp alanında düzenlenen bir festival bu. Her yıl birbirinden yaratıcı olarak tasarlanmış bedge leriyle, birbirinden ilginç ve yetenekli jonglörlerini biri araya getiriyor bu festival. Bu yıl da çağdaş sirk dansçıları derneği tarafından dördüncüsü düzenlendi ekimin 5 i ile 11 i arası.

Jonglörlükle çok fazla haşır neşir olmayan, sadece poi çevirmek ve biraz da akrobasiyle ilgilenen ben, kamp alanında, doğanın ortasında olmanın tadına vardıktan sonra onlarca ilginç atölye çalışmasının arasından dansla ilgili olanlarına dadandım hemen. Bunlardan en çok ilgimi çekeni de Biodanza adında ve daha önce de birkaç kere bazı atölye çalışmalarında tanıma imkanı bulduğum danstı. Yazının geri kalanında sizlere bu konu hakkında biraz bilgi verip, ilginizi buraya çekmeye çalışacağım.

Biodanza duygularımızı dışa vurmamızı sağlayan bir sanat. İnsanın müzikle hareketi birleştirerek kendisiyle ve dünyayla -yani çevresiyle- ilişki kurmasını sağlıyor. Evrenle bizim aramızda işbirliği kurulmasını sağlıyor başka bir değişle. 1960’larda Şili’li bir profesör ortaya çıkarmış bu dansı.

Biodanza sırasında birbirimize dokunuruz…
Bazen çoğu insana zor gelen o birbirine dokunma ihtiyacımızı giderir, bu korkumuzu atarız. Bunu suda mayoyla ve hatta çırılçıplak yapanlar da var tabi. Böylece müzik eşliğinde saatlerce dans ederiz. Kullanılan müzik de ortaya çıkarılacak duyguya göre değişir.

Biz elementler üzerine yağunlaşarak dans ettik. Toprak elementini, Afrika müzikleri eşliğinde ayaklarımızı ellerimizi yerlere vurarak ve bu şekilde toprağı hissetme güdüsüyle yaptık örneğin.

Biodanza ile bu son tecrübemden sonra üşenmeyip bir araştırmaya karar verdiğimde, bu dansın aslında oldukça ciddiye alındığını farkettim. Belli başlı bazı kuralları var. Biodanza işte deyip de geçmeyin, bunun teorisini ve nasıl uygulandığını iyice anlamak gerekiyor. Dans etmek değil de dansın kendisi olmak, seçtiğimiz müziğin dans sırasında bizi nasıl etkilediğini anlamak gerek.

Biodanza tecrübesi, etrafınızla kendinizi nasıl ilişkilendirdiğinizi ve gruptaki diğerlerinin kendilerini sizlerle nasıl ilşkilendirdiğini görmenize oldukça yardımcı oluyor gerçekten. Kendi kalp atışlarımdan ve de tepkilerimden, duygu durumumdan yola çıkarak etrafımla ilişkilerimi gözlemleme şansını yakalamama yardımcı olduğu için, bu teknolojiye ve bizlere taa Hollanda’dan kalkıp gelerek bu deneyimi yaşatan tatlı çifte ne kadar teşekkür etsem azdır diyorum ve fırsatını bulduğunuzda denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Kıvılcım

Yorum Bırakın